Sık Sorulan Sorular
Dil ve konuşma bozuklukları çocukları nasıl etkiler?

Dil ve konuşma bozuklukları, çocukların konuşma, anlama, analiz etme veya bilgiyi işleme şeklini etkileyebilir. Konuşma bozuklukları, çocuğun konuştuğu kelimelerin netliğini, ses kalitesini ve akıcılığını içerir. Dil bozuklukları bir çocuğun anlamlı konuşmalar yapma, başkalarını anlama, problem çözme, düşünceleri ifade etme ve sözlü veya yazılı kelimelerle ifade etme becerisini içerir.

Gecikmiş konuşmaya ne yol açar?

Çocuğun konuşmasının gecikmesinde birçok faktör rol oynayabilir. Zihinsel yetersizlik temel becerilerin gelişimini geciktirebilir, hatta engelleyebilir. Yarık damak, dudak gibi konuşma organlarında oluşan bir problem doğrudan dil ve konuşma gelişimini geciktirebilir. Fiziksel yetersizlik, işitme kaybı ve görme özrü gibi bazı duyusal kayıplar, erken dil ve bilişsel gelişim için önemli olan deneyimleri engelleyebilir, bu durumda da çocuk çevrenin ve duyuların zengin kaynağından ve sonuç olarak bilgiden yoksun kalabilir. Uzun süreli hastalıklar ve çocuğun sık sık hastalanması da dil ve konuşma gelişimini geciktirebilir. Eğer çocuğun çevresinde ilgisini çeken, dil ve konuşma gelişimini destekleyen bir ortam yoksa konuşma gelişimi daha yavaş olabilir. Bu konudaki uyarıcıların yetersizliği, uyarım eksikliği konuşmada gecikmeye yol açabilir. İki dil konuşulan ev ortamı, baskıcı aile tutumları, düşük sosyo-ekonomik düzey gibi çevresel faktörler de dil ve konuşma gelişimini geciktirebilir. Dil ve konuşmanın gecikmesi erken doğum, kromozom anomalileri, motor gelişim geriliği, işitme kayıpları, genetik bozukluklar, ailede gecikmiş dil öyküsü, zeka geriliği, yarık dudak/damak, otizm, yaygın gelişimsel bozukluk, çevresel koşullar, uyaranların az olması, anne-babanın tutum hataları gibi birçok nedene bağlı olabileceği gibi bazen tüm bu nedenlerden bağımsız olarak da görülebilmektedir.

Gecikmiş konuşması olan çocukların dil özellikleri nasıldır?
  • Kısıtlı sözcük dağarcıkları vardır. Ya hiç konuşmazlar ya da zor anlaşılan birkaç sözcük kullanabilirler.
  • Yutma, çiğneme, salya akıtma sorunları olabilir.
  • Düşünce ve isteklerini anlatmada zorlanabilirler.
  • Jest, mimik, işaret kullanmaya yönelebilirler.
  • İletişim kurmaya karşı isteksiz davranabilirler.
  • Çevrelerindeki seslere, konuşmalara ilgisiz davranabilir, dinlemez görünebilirler.
  • Anlaşılmaz sesler çıkarabilirler.
  • Çevreleriyle ve girdikleri yeni ortamlarda uyum güçlükleri gözlenebilir.
  • Yalnız kalmayı tercih edebilirler.
  • İsteklerini, düşüncelerini dile getirirken hoş olmayan (vurma, çarpma, ağlama, bağırma gibi) tepkilerde bulunabilirler.
  • Dikkat süreleri kısa ve dağınık olabilir.
  • Kavramları geç ve uzun zamanda öğrenebilirler.
  • Bellekleri zayıf olabilir.
  • Öğrendikleri bilgileri transfer edemeyebilirler.
Alıcı dil bozukluğu nedir?

Alıcı dil, konuşulan dili anlamaya dahil olan becerileri içerir. Alıcı dil bozuklukları konuşma diline katılma, işleme, anlama ve / veya konuşma becerisinde zorluklardır.

Çocuğum alıcı dil bozukluğu belirtileri gösteriyor mu?

Alıcı dil bozukluğunun bazı erken belirtileri şunlardır:

  • Talimatları takip etmede zorluk
  • Soruları uygun şekilde cevaplayamama
  • Konuşulan dile katılma zorluğu
  • Sorulara uygunsuz ve / veya konu dışı cevaplar
İfade edici dil bozukluğu nedir?

İfade edici dil kişinin düşüncelerini ve duygularını başkalarına aktarmaya yarayan becerileri içerir. İfade edici dil bozukluğu sözel ifade ile zorlukla ilgilidir.

Çocuğum ifade edici dil bozukluğu belirtileri gösteriyor mu

İfade edici dil bozukluğunun bazı belirtileri şunlardır:

  • Çoğullar, zamirler, geçmiş zaman fiilleri, karmaşık fiil formları gibi dilbilgisel formları kullanmada zorluk
  • Sınırlı kelime bilgisi
  • Sözcük veya hecelerin tekrarı
  • Başkaları tarafından belirtilen sözlü bilgileri tekrarlamak (ekolali)
  • Kavramsal kelimeleri anlamadaki güçlük
Çocuğumun "kekelemesi" normal mi?

Akıcı olmayan konuşma, iki ve altı yaşları arasında görülebilir. Çocuğunuzun takılmalarına eşlik eden başka zorluklar ya da geç konuşma görülmesi durumunda bir dil değerlendirmesi yapılabilir. "Mücadele davranışları" (örn., yüz / vücut gerginliği, nefesle ilgili bozukluklar, bloklar, yüz buruşturma) gösteren herhangi bir çocuk vakit kaybetmeden bir dil ve konuşma terapistine yönlendirilmelidir.

Dislekside hangi belirtiler görülür?

Dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur. Disleksili çocuklar, normal ya da normalüstü zekâya sahiptirler ve özel yetenekleri de olabilmektedir. Disleksinin belirgin özelliklerinden biri harflerin, kelimelerin ve rakamların karıştırılması ve tersten algılanmasıdır: b, d, p, q harfleri, 6, 9 gibi sayıları karışık algılama, ne-en, 3-E, 12-21, çok-koç olarak algılamak gibi. Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada zorluk yaşarlar. Sayı saymak, nota becerileri (müzik), motor beceriler, organizasyon becerileri (zaman yönetimi gibi) etkilenebilir. Yazı yazmada zorluk çekerler. Gecikmiş konuşma ya da telaffuza ilişkin sorunlar, konuşurken anlama en uygun kelimeyi bulmada güçlük, yön (yukarı-aşağı) ve zaman (dün, bugün, yarın) kavramları konusunda zorluklar yaşarlar. Ayrıca sözel yönergeleri dinleme ve izlemede güçlük, harf-ses ilişkisini öğrenmede güçlük disleksi olan çocuklarda görülebilen belirtilerdir.

Dil ve konuşma bozukluklarının nedenleri nelerdir?

Dil ve konuşma problemleri birçok nedenden dolayı görülebilir. Bu nedenleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Konuşma organlarının yapı bozuklukları ( Dudak ve damak yarıklığı, işitme düzeneği sorunları, ağız ve gırtlak yapısındaki bozukluklar, dişlerdeki yapı bozuklukları vb.)
  • Merkezi sinir sistemi bozuklukları ( Beyin felci, öğrenme güçlüğü, söz yitimi vb.)
  • Nörolojik bozukluklar (parkinson hastalığı, serebral palsi, spina bifida vb.)
  • Duyusal yetersizlik ( İşitme kaybı, görme kaybı )
  • Olumsuz çevre etmenleri ve taklit
  • Güdüleme, uyarım ve teşvik eksikliği
  • Travmalar
  • Bilişsel bozukluklar ( Zekâ geriliği, down sendromu vb.)
  • Duygusal-sosyal-psikolojik problemler ve ilgisizlik (Ciddi duygusal sosyal problemi olan anne-baba ya da çocuk, utangaçlık, dikkat çekme isteği, otizm vb.)
  • Bilingualizm (İki dillilik)
Artikülasyon bozukluğunda görülen örnekler nelerdir?
  • Atlama (sesin düşürülmesi)
    Atlama yanlışlarında sözcüklerin yalnız bir kısmı söylenir, hayvan-ayvan, rehberlik-reberlik, saat-sat, araba–arba, havlu-avlu örneklerinde olduğu gibi bazı sesler düşürülmektedir.
  • Yerine koyma (sesin değiştirilmesi)
    Sözcüğün başı, ortası veya sonundaki bir sesin yerine başka bir ses kullanılır: Arı-ayı, kitap-kipat, davul-dayul, kamyon-kaymon, para-paya, çizgi-çisgi
  • Sesin eklenmesi
    Sözcüklerdeki fazla sesleri içerir: plan-pilan, aşagi-aşşağı, atmış-altmış, eşek-eşşek, pencere-penicere, saat-sahat
  • Sesin bozulması
    Sesler tam doğru olmamakla birlikte gerçeğine yakındır. Ses, konuşma dilinde olmayan yeni bir ses olarak çıkarılır: karagöz -kayagüz, ekmek–emmek, gelir-geliy ya da gelüm
Hangi durumlarda çocuğun konuşmasıyla ilgili endişe duyabiliriz?
  • 1 yaşında halen ismine bakmıyorsa, ‘hayır’ sözcüğünü anlamıyorsa,
  • 14-16 aylar arasında halen hiç kelimesi yoksa
  • 2 yaşında en az 50 kelimesi yoksa
  • 3 yaşından itibaren ‘ne, nerede, kim’ gibi basit soruları yanıtlayamıyorsa,
  • 3 yaşından itibaren aile dışından birileri onun konuşmasını anlamakta güçlük çekiyorsa,
  • Konuşmaya eşlik eden nefes, ses veya yüze dair alışılmadık davranışlar varsa,
  • 4 yaşından itibaren konuşmada belirgin tekrar ya da duraklamaları varsa
  • Seste soğuk algınlığına bağlı olmayan kronik boğukluk ya da kısıklık
  • 5 yaşından itibaren basit bir öyküyü olay sırasına göre anlatamıyorsa,
  • 7 yaşından itibaren daha karışık bir öyküyü anlatamıyorsa,
  • Sözcük gelişimi sınırlıysa,
  • Sözel ve sözel olmayan beceriler arasında belirgin bir fark varsa,
Dil ve konuşma terapisi ne kadar sürer

Çocuğunuzun terapiye ne kadar süre ile devam edeceği dil ve konuşma sorununa bağlıdır. Bazı sorunların düzeltilmesi diğerlerine göre daha uzun sürebilmektedir. Haftalık terapi seansı çocuğun performansına ve bireysel özelliklerine bağlıdır. Terapiye hafta bir, iki kez ya da daha fazla devam edebilirsiniz. Terapi birkaç haftadan birkaç aya, birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir.